Dilaver Derviş Yazdı: Resmi Rakamlar da ”15 Temmuz Komplodur” Diyor

Dilaver Derviş Yazdı: Resmi Rakamlar da ”15 Temmuz Komplodur” Diyor
01/01/2022

15 Temmuz’a ilişkin resmi makamların veya devlete ait haber ajansının açıkladığı rakamlar analiz edildiğinde; bu rakamlar da bize adeta ”15 Temmuz Komplodur” diye haykırıyor.

Olaydan yaklaşık 10 gün sonra, Türk Silahlı Kuvvetleri 15 Temmuz sözde darbe girişimine 8 bin 651 askerin katıldığını açıkladı.[1]

Tabi aradan 5 yıl geçti ve 15 Temmuz davaları -biri hariç olmak üzere- sonuçlandı. Olaya ciddiyetle yaklaşıp, TSK’nın da onurlu bir kamu kurumu olduğu varsayımıyla darbeye teşebbüs suçundan ceza alan kişi sayısının bu açıklanan rakama yakın olmasını bekleriz. Ama durum öyle değil. Siyasetin oyuncağı haline gelmiş AKP mahkemeleri bile 1634’ü ağırlaştırılmış müebbet ve 1366 sı müebbet olmak üzere toplam 3000 kişiye sözde darbeye teşebbüsten ceza verilmiş.(tabi gerçek bir yargılamada bu rakamın sıfıra yakın olacağı hepimizin malumu) Kalan az sayıda kişi ise üyelik ve benzeri suçlamalarla hüküm giydiler.[2]

Demek ki neymiş 15 Temmuzun hemen sonrasında ki TSK açıklaması bir yalana ve bir algıya dayanıyormuş. Demek ki neymiş AKP nin arka bahçesi haline gelen mahkemeler bile TSK’nın bu yalanına yama bulamamış. Şunu iddia ediyorum. 15 Temmuz olaylarındaki algıyı söküp atalım geriye bir masaldan başka bir şey kalmayacaktır.

Ayrıca 25 Aralık 2021 tarihinde Milli Savunma Bakanlığı’nın açıklamasına göre F..Ö ile iltisaklı 24 bin 256 kişi ihraç edilmiş. İhraç edilenler içerisinde 150 de general bulunuyor. Sözde Darbeye katılan 3000 kişi ihraç edilen rakamın sadece % 12 sini oluşturuyor. Tabi tekrar belirteyim, 3000 kişiyi darbeci kabul etmiyorum,  rejimin rakamları doğru bile olsa varsayımıyla hareket ediyorum.

Başka bir hesaplama daha yapalım. Milli Savunma Bakanlığı ihraç edilen general sayısının 150 olduğunu belirtiyor. İhraç edilenler içerisinde Ordu Komutanı seviyesinde bir, Tugay Komutanı seviyesinde birçok general bulunuyor. Bu insanların emri altındaki er ve erbaş dâhil tüm silahlı gücü hesaba katarsak yüz binle ifade edilen bir rakama ulaşmak mümkün.  Bu durumda sözde 15 Temmuza katılanların sayısı, F..Ö ile iltisaklı kabul edilenlere oranlandığında sadece yüzde 5’lik bir katılımdan bahsediyor oluruz. Tabi rejim diskurunu ezber yapanlar hemen ”harekâta katılmayanlar, ilki başarılı olmazsa ikincisini deneyecekti” diyebilir. Türkiye ve dünya darbeler tarihini bilenler, darbe girişimi için sadece bir şansınız olduğunu da bilir. Eğer ilkinde başarılı olamazsanız yedekte bir kuvvet bekletme şansınız yoktur, çünkü yaş kuru demeden hemen bir tasfiye hareketi başlayacaktır.

Milli Savunma Bakanlığının açıkladığı son ihraç rakamları şunu göstermektedir ki; rejimin iddia ettiği gibi darbeye kalkıştığı iddia edilen bir sosyal grup varsa, bu insanlar darbeci değil bilakis darbe karşıtı ve demokrasi yanlısıdır. 

Rejimin iddia ettiği gibi ihraç edilen askerlerin iltisak bağı varsa, bu kişilerin ellerindeki askeri güçle engel olunamayacak bir darbe yapmak mümkündü ve yapmadılar. Bir de soruyu tersinden soralım. Bu askeri güç Ergenekon Örgütü veya AKP nin elinde olsaydı ne olurdu? Cevap: Ülkenin bugün içine düştüğü durum gibi olurdu ve şimdilerde biz onu yaşıyoruz.
 

[1] https://www.gazetevatan.com/gundem/tsk-darbe-girisimine-kac-askerin-katildigini-acikladi-970987

[2] https://www.aa.com.tr/tr/15-temmuz-darbe-girisimi/darbe-girisimi-davalarinin-ceza-bilancosu/2302819