Korg. Yılmaz Özkaya - Hava Kuvvetleri Değerlendirme ve Denetleme Başkanı

Korg. Yılmaz Özkaya - Hava Kuvvetleri Değerlendirme ve Denetleme Başkanı
26/04/2025

I. 15 TEMMUZ ÖNCESİ FAALİYETLERİ

14 Temmuz'da Askerî Tatil Bölgesinde

Dönemin Hava Kuvvetleri Değerlendirme ve Denetleme Başkanı Korgeneral Yılmaz Özkaya’nın, 15 Temmuz’dan bir gün önce ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da bulunduğu bölgede, Marmaris yakınlarındaki Aksaz Askerî Tatil Tesisleri’nde bulunduğu bilinmektedir. Özkaya’nın askerî tatil tesisinden ayrıldığı gün, dönemin Millî Savunma Bakanı Fikri Işık da oradaydı ve aynı gün villadan ilk kez ayrılan Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştü. Peki, Yılmaz Özkaya bu görüşmeye katıldı mı ya da Bakan Işık ile ayrıca bir görüşme yaptı mı? Tüm bunlar olurken Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal’ın bilgisi dışında hareket etmesi mümkün görünmemektedir. Bu durumda, Yılmaz Özkaya’nın orada bulunmasına dair emir ya da görev ilişkisi olup olmadığı sorusu önem kazanmaktadır.

Astsubay Misafirhanesinde Kalması

Özkaya 14 Temmuz 2016’da bulunduğu Özel Eğitim Merkezi'nden ayrılmış, o akşam dönmemiş ve Hava Kuvvetlerinin Dalaman Havaalanı Meydan Komutanlığındaki astsubay misafirhanesine yerleşmiştir. Daha sonra verilen ifadellerde, Muharip Hava Kuvveti Harekat Başkanı Alb. Abdurrahman Arslan'ın da aynı şekilde teamüllere aykırı bir şekilde Dalaman Hava Meydan Komutanlığı’ndaki astsubay misafirhanesinde kaldığı ve bu konaklamanın resmî ceridelere yazılmadığı ortaya çıkmıştır. 

 

II. 15 TEMMUZ GÜNÜ FAALİYETLERİ

Düğüne Katılmaması

15 Temmuz 2016 gecesi, Korgeneral Yılmaz Özkaya'nın, İstanbul’da yapılan ve pek çok generalin katıldığı Korgeneral Mehmet Şanver’in kızının İstanbul Moda Deniz Kulübü’nde gerçekleşen düğününe herhangi bir mazeret göstermeksizin gitmemesi dikkat çekmiştir. TSK teamüllerine göre böyle bir düğüne katılmamak olağandışı kabul edilmektedir.

Dalaman Havaalanı’nda Harekât Merkezi İşletmesi

15 Temmuz gecesi Korgeneral Yılmaz Özkaya’nın Dalaman Havaalanı’nda bir Savaş Harekât Merkezi kurarak faaliyet yürüttüğü tespit edilmiştir. Özkaya’nın bu kritik müdahale noktası olan Dalaman’da bulunması, İstanbul’da gerçekleştirilen düğüne katılmamasıyla birleştiğinde, olayların seyrinde merkezî bir konumda olduğu değerlendirmesine neden olmuştur. Albay Osman Kılıç’ın Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’ne verdiği savunmasında, Özkaya’nın hiçbir amiri ile görüşmeden, hangi yetkiye ya da güvenceye dayanarak bu faaliyetleri yürüttüğünün anlaşılmadığına dikkat çekilmiştir.

F-16 ile Helikopter Vurulması Emri

Özkaya’nın Dalaman’daki Savaş Harekât Merkezi’nden F-16 savaş uçaklarının havalanmasını sağlayarak helikopterlerin hedef alınması yönünde emir verdiği iddia edilmiştir. Bu yetkinin hangi yasal zemine dayandığı ve kime danışılarak bu kararların alındığı, savunmalarda ve tanık ifadelerinde netlik kazanmamıştır. Özellikle kendisinin İstanbul’daki düğüne katılmayıp Dalaman’da konumlanması, bu kritik hamlelerin önceden planlanmış olabileceğine dair şüpheleri artırmaktadır.

TK 8456 Uçağının Kalkışının Bekletilmesi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Marmaris’ten ayrıldığı Dalaman Havaalanı’nda, TK 8456 numaralı uçağın kalkışının geciktirilmesi de kamuoyunda büyük tartışmalara yol açmıştır. Bu gecikmenin, suikast timinin bölgeye ulaşması amacıyla mı planlandığı; yoksa Erdoğan’ın “son anda kurtulma” söylemine uygun bir zamanlama oluşturulması için mi yapıldığı soruları halen yanıtlanmamıştır. Bu kritik sürece Özkaya’nın müdahil olup olmadığı açıklığa kavuşmamıştır.

Esrarengiz Helikopterler ve Karanlıkta Bırakılan Soruşturma

15 Temmuz gecesi Dalaman Havaalanı üzerinde tespit edilen üç askerî helikopter, darbe gecesinin en fazla soru işareti barındıran unsurlarından biri olarak dikkat çekmektedir. Millî İstihbarat Teşkilatı’na devredilen Genelkurmay Elektronik Sistemler (GES) aracılığıyla elde edilen radar kayıtlarına göre; LK 460 numaralı helikopter 00.37.57 ile 00.41.29 saatleri arasında Dalaman semalarında aktif olarak seyretmiş, diğer iki helikopterin transponder numaraları ise LK 2563 ve LK 2475 olarak belirlenmiştir. Bu üç helikopter, Dalaman Havaalanı’nda primary radar sistemleriyle tespit edilmiş ve bazı personel tarafından çıplak gözle de görüldüğü beyan edilmiştir.

Ancak bugüne kadar bu helikopterleri kullanan pilotların kimlikleri açıklığa kavuşturulamamış, konuyla ilgili etkin bir soruşturma yürütülmemiştir. Bu durum, 15 Temmuz gecesi yaşananların üzerinin örtülmeye çalışıldığı yönündeki kanaatleri güçlendirmektedir. Ankara Ahlatlıbel Kule’de o gece yapılan bir telsiz konuşmasında, Cumhurbaşkanı’na suikast düzenlemekle suçlanan Tuğgeneral Gökhan Sönmezateş ve ekibinin Marmaris’ten Milas’a gideceği, orada ise Korgeneral Yılmaz Özkaya’nın bulunduğu bilgisi dile getirilmiştir. Bu kritik diyalog, resmî kayıtlara geçirilmemiş, yalnızca tanık ifadelerine yansımıştır.

Bu gelişmeler ışığında, Dalaman Havaalanı’nın 15 Temmuz gecesinde sadece bir ara durak değil; aksine darbe girişiminin seyri açısından belirleyici bir operasyon merkezi olduğu anlaşılmaktadır. Tuğgeneral Gökhan Sönmezateş’in komutasındaki timin Marmaris’e ulaşmasından saatler önce bu üç helikopterin bölgede olması ve Dalaman’dan havalanmaları, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik operasyonun alternatif bir plan çerçevesinde çok daha önce başlatıldığını düşündürmektedir. Eğer bu ilk operasyon başarılı olsaydı, darbenin seyri ve sonucu büyük olasılıkla değişebilirdi.

Tüm bu kritik detaylara rağmen Dalaman’daki gelişmelerle ilgili yürütülen soruşturmalar uzun süre karanlıkta bırakılmıştır. Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan dosyaya Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ani bir şekilde müdahil olmuş, adeta dosya karantinaya alınmış ve soruşturma ilerletilmemiştir. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın dosyaya müdahil olmasının hemen ardından, Dalaman’daki olaylara dair yayın yasağı kararı alınmış ve böylece gelişmeler kamuoyu denetiminden uzaklaştırılmıştır. Bu süreçte, Dalaman dosyasının içeriği uzun süre sümenaltı edilmiş, ancak daha sonra Muğla Başsavcısı İlyas Yavuz tarafından tekrar açılmış ve dört ayrı savcı tarafından yeniden soruşturma yürütülmeye başlanmıştır.

 

III. 15 TEMMUZ SONRASI FAALİYETLERİ

İdari Tahkikatın Başında Yer Alması

15 Temmuz sonrasında kendisinin de müşteki olarak dahil olduğu davada hukuka aykırı bir şekilde Hava Kuvvetleri Komutanlığı tarafından başlatılan idari tahkikat heyetinin başına getirilmiştir. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na tanık olarak verdiği ifadesinde bu görevi doğrulayan Özkaya’nın hazırlattığı idari tahkikat raporu, özellikle Dalaman Havaalanı’nda yaşananlara dair ciddi boşluklar içermektedir. Ancak rapor, özellikle Dalaman Havaalanı’ndaki askerî hareketliliği ele almadığı gibi; radar kayıtları ve tanık ifadeleriyle doğrulanan üç esrarengiz helikopterin varlığına da hiç yer vermemiştir.

Tüm bu gelişmeler, Dalaman Havaalanı’ndaki askerî hareketliliğin ve buradaki emir-komuta zincirinin 15 Temmuz’un kilit noktalarından biri olduğunu gözler önüne sermektedir. Özkaya’nın hem olay gecesi kritik bir rol üstlendiğine hem de sonrasında yürütülen resmî tahkikatta bilgi karartmasıyla süreci manipüle ettiğine dair kuşkuları derinleştirmiştir.

Görüşme İnkârı ve Tanık Çelişkisi

Tanık Mete Kuş’un mahkemede verdiği ifadede, 15 Temmuz gecesi Korgeneral Özkaya ile görüştüğünü açıkça belirtmesine rağmen, Özkaya ifadesinde böyle bir görüşmenin gerçekleşmediğini iddia etmiştir. Bu durum, tanıklar arasında çelişkili beyanların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Ayrıca Mete Kuş, HTS kayıtlarının incelenmesine muvafakat vermemiştir. Bu tavır, gece boyunca nerede bulunduğu ve kimlerle iletişim kurduğu konularındaki belirsizlikleri daha da arttırmıştır.

Kaynaklar

- Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi 2017/109 Esas Sayılı [Çatı] davası kapsamında 08.04.2019 ve 09.04.2019 tarihlerinde Albay Osman Kılıç'ın savunmasındaki beyanı

- Meclis Darbe Araştırma Komisyonu Raporu, 20.12.2016 tarihli Marmaris Tutanağı

- Dalaman Havaalanı Emniyet Müdür Yardımcısı Ömer Zeren’in Meclis Darbe Araştırma Komisyonuna verdiği ifade